Bir an durup düşündüm de... Bir an durup düşünmek kadar berbat bir şey yok lan. Gerçekten. Hani hayatın anlamsızlığını, insanların ne kadar sıkıcı yaratıklar olduğunu ve elde edilebilir birkaç zevk taneciğinden başka bir şeyle tatmin olamama durumunun gerçekliğini keşfettiğimiz anlar hep "bir an durup düşündüğümüz" anlardır. Bir an durup düşünmek, zor iştir aslen... Zira herhangi bir lahzayı paçasından yakalayıp "dur şurada!" dedikten sonra üstüne çıkarak düşünmeye koyulmak hiçbir şey ifade etmez. Bir anda, kaşla-göz, hırla-gür, pafla-küf arasında, kafanıza en ivecen tavırlarla dolmaya başlayan fikriyattan ötürü, vahye nail olmuşçasına irkilip "haa!" diye inildediğiniz zaman, işte o zaman "bir an durup düşünmek" edimiyle içli dışlı oluverdiğiniz andır.
Bir an durup düşünmek kadar berbat bir şey yoktur...
Bu dünyanın ve dahi bu kainatın berbatlığını anladığınız ve daha da kötüsü daha sonra unutmak zorunda kaldığınız anlar kadar berbat anlar yoktur.
Sünnet edilerek nöronlarınızla vedalaştığınız an hariç tabii...
Her an durup düşünmek, daha berbatı.
YanıtlaSil