ARA

Ben

Fotoğrafım
Kıyameti koparacaksın önce... Cenneti ondan sonra yaratabilirsin.

1 Şubat 2010 Pazartesi

deliler ve epilogsuzluklar-10

dilemma müptelası...

dedi:

hayatın onun ellerinde ufalanıyor, farkındasın değil mi?..

gözlerin onun avuçlarında... ve avuçları... avuçları aşkla terliyor... o terden mahvolmuş görümün. damarlarında ordan oraya seyirten vodka ve ciğerlerine sinip yuvalanan her kenevir üfürüğü seni dindiremiyor, farkındasın değil mi?..

kirpiklerin gözlerine batacak. kalbin bulanıyor, farkındayım. yağmur her yağdığında, güneş her açtığında, her kızışında, her ağlayışında, her sevinişinde ve her şeyinde ona ilişik dürtüler var... değil mi? farkındasın. bu seni mahvedecek. akılcılığını törpüleye törpüleye yok edeceksin!

(mizar)

- hayır!.. evet, o her şeyimde. ama bunlar ona ilişik dürtülerle ilgili değil. ona ilişik güdülerle ilgili.

ne demek şimdi bu?..

- aklım başımdan gitmedi demek. aklımın güdümünde hâlâ yapıp etmelerim.

bu daha kötü!.. hissî değil aklî uyarıcılarla hareket ettiğini söylüyorsun... dürtülerinin değil, -sözde- hâlâ güdülerinin sözünü dinlediğin kanısındasın. peki, öylesin. fakat bu daha da kötüdür, inan bana. akıl dışılığın akla karışması tüm erdemlerini bir anda yok edebilmeye muktedirdir. sen bunu biliyorsun.

- bana, söylediğini, "bildiğimi" söyleyerek ülküsel dayatmada, düşüncede yönlendirimde bulunuyorsun. öncelikle, şunu yapmayı kes! onu bilmiyorum. akıl dışılık akla karışmaz, zaten oradadır. manipülasyonlarını ardına at ve beni dinle. aklın sınırları vardır, evet. ama bu akıl dışı olanın bu sınırların dışında olduğu anlamına gelmez. o sınırların dışında olan ya "fark edilmeyen"dir ya da "çözülemeyen". fark edilemeyenin varlığından bahsedilemediği için, o, zaten yoktur; çözülemeyen ise ya "metafizik"tir ya da "karmaşıktır". "karmaşık", "çözülmekte olan"dır. metafizik yahut karmaşık olan, "anlaşılması" güç olanlar oldukları, yani anlamak ve bu türden soyut işlemlerle ilintili oldukları için aklın sınırlarını aşmazlar. yalnızca, kişioğlunun aklın sınırlarını zorlamasını gerektirirler. aklın sınırları zorlandığında dahi çözümlenmez hâli sürdürüyorlarsa "akıl dışı" yaftasını yerler. yani, akıl dışı olan, aklın sınırlarını aşamamakla ilintilidir yahut gerçekten saçma olandır.

yani aşk saçma olan değil, çözülmesi gerekendir; bundan dolayı da ussaldır, hissî değildir. bunu mu söylüyorsun? bundan dolayı da güdülerinle ilgili, dürtülerinle değil?

- aslında şunu söylüyorum: her ikisiyle de ilgili, fakat aklımla onu idare edebilirim; hem de kendimden geçerek.

hem kendinden geçeceksin hem de... delisin sen. git başımdan.

(evet, o gün, mizar kendini aşmıştı; müptela'nın dudaklarını uçuklatacak kadar... yer mi değiştirmişleri yoksa... her neyse... şimdi git başımdan...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder