-ya aşk?
-alış artık...
-ya tanrı?
-yanaş artık... ya da unut.
-ya düşünsel mimarî?
-düşün artık...
ve tan ağarıyordu... kelebekler umutsuzca kanat vurdukça ölüme heyecanla koşarak; karanlıkla aydınlığın savaşlarından nemalanmaya çalışan çiy tanelerinin parıltısından pay kapmışçasına ışıldıyorlardı... ve soğuk... ve güz... ve hüzün... hüsrana uğramaksızın bunları yaşamak isteyen ufaklık, gözünü yine tavana dikmiş; mezarın iç bulandırıcı, iç burkucu ve ruh burucu parmaklarını düşlüyordu...
yaklaşan parmaklar... soğukça, delice ve her şeye; kafa kurcalayan her şeye delilmişçesine yaklaşan parmaklar yüz çizgilerine toprak doldurmaya başlamıştı...
o doğduğundan beri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder