ARA

Ben

Fotoğrafım
Kıyameti koparacaksın önce... Cenneti ondan sonra yaratabilirsin.

21 Şubat 2010 Pazar

deliler ve epilogsuzluklar-40

-likörlü ördek.
-likörlü ördek.
-sustunuz.
-hayırdır?
-gözüme bir şey kaçtı benim, ondan...
-ama gözün yok ki senin?
-olsun, gözüme kaçtı yine de.
-gözün mü olsun istiyorsun?
-hayır, bir şeyin gözüme kaçabilmesini...
-niçin?
-çok fazlası değil istediğim, sadece gözüme bir şey kaçsın; kâfi...
-saçmalıyorsun.
-efendim?
-saçmalıyorsun diyorum.
-ha, anladım tamam; affedersin, kulaklarım biraz zayıftır da...
-ama senin...
-tamam tamam, pekala, biliyorum...
-peki neden?
-çünkü, istiyorum.
-imkansızı mı?
-hayır imkanlıyı...
-ama bunlar imkansız şeyler.
-neyler?
-istediklerin...
-ne istediğimi nereden biliyorsun.
-söylüyorsun zira...
-nasıl inanabiliyorsun...
-neden inanmayayım?
-yanlış soru...
-neden?
-çünkü inanmanın "neden"i yoktur, inanmanın "niçin"i vardır.
-peki o zaman niçin inanmayayım?
-çünkü bir amacın yok. niçin'i sorguluyorsan bir amaçtan da bahsetmek zorundasın...
-bezen seninle uğraşmanın zordan ötede... imkansız olduğunu düşünüyorum.
-o zaman niçin uğraşıyorsun?
-sence uğraşıyor muyum?
-deniyorsun.
-sence deniyor muyum?
-uğraşmak için denemeye çalışmaya çalışıyorsun... ya da o türden gıcık bir şey işte...
-olacak.
-ne?
-korktuğun her şey gerçekleşecek...
-kahin mi oldun şimdi de!
-korktuğun her şey gerçekleşecek!
-benim korktuğum bir şey yok ki...
-var ve onlar gerçekleşecek...
-bastırdığım, sakladığım, kendi gözümden kaçsın diye uğraştığım şeyler var; evet, ama bunlardan korkmuyorum dostum.
-hayat ne güzel değil mi? ezikler, büzükler, aptal ve saptallar...
-ben daha ziyade insanlara gülmeyi seviyorum.
-ama sen insanlara gülmezsin ki?
-ama seviyorum.
-aynı mesele... tamam her neyse.
-saksağanlı çorba.
-saksağanlı çorba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder