ARA

Ben

Fotoğrafım
Kıyameti koparacaksın önce... Cenneti ondan sonra yaratabilirsin.

26 Şubat 2010 Cuma

kavrulmak...

"hayatın acılarına uğramak" diye tabir etmiş sözlük... böylesi duygusal bir tanım beklemezdim açıkçası, her neyse... kısacası hayatın acılarına uğramaktır...
ve bana gelecek olursak -ki ben geliyorum, her ne kadar kendimden geçip uzaklaşmış olsam da...
uyuştum.
yıllarca sürünerek yaşayacağım. hıh deyip sola kayan tebessümümle azot tuzu fırlatacağım çevremdekilere... biliyorum, hep merak edecekler bu çocuk nedir, neyin nesidir diye... hiçbir şey öğrenemeyecekler bana dair, bir iki tecessüs edip boş verecekler daha sonra... sonra başkaları, sonra başkaları, sonra başkaları... en son ölüm.
gerisini de bilemem gayrı.

karalamalarımla kararttığım dünyamın en verimsiz topraklarından çiçeksiyişler bekledikçe hüsranın en katmerli türlerine kucak açıp kan ve çamurdan müteşekkil denizlerimde kıyısızlıklara doğru kulaç atacağım...

içimde bir şey var, seziyorum... apoptosisler imdadıma yetişemeyecek... o kadar eminim ki acele etmek istiyorum... bu sarsıntılı kafanın içine, alabileceği kadar şeyi alıp, onları, zaten dolup taşmış gönlümün zehriyle birlikte, tüm kainata kusmak istiyorum. yapabileceğim başka bir şey yok; kendi ölüm haberini alan hastanın secdelere kapanıvermesiyle eş değer bir şey bu, sorma gitsin...

ben en kısasından söyleyeyim meramımı: dünyanın ve kendimin ağzımıza tükürüp gideceğim.
idealim budur.

peh.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder