Cepa Andaluza'yı dinlerken kendimden geçtiğimi fark etmenin üstümde bıraktığı huzursuzluğu -yani varoluşumun kaçınılmaz dürtüsünü (halbuki bu bir dürtü değil, bir güdüdür ama öylesine içten ve kalpten gelirmişçesine ortaya çıkar ki onu akla bağlayamazsınız...)- duyar duymaz kendimi yazmak zorunda hissederek bu dâhiyane adamın en azından adını bir yerlere karalamış olmak istedim...
Paco De Lucia...
Flamenko onun içinde değil, o flamenkonun her yerinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder