ARA

Ben

Fotoğrafım
Kıyameti koparacaksın önce... Cenneti ondan sonra yaratabilirsin.

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Dönüt.

"-dön" fiil kökü ve eski türkçede, eklendiği fiil köküne edilgenlik katan (-aş, aşıt [aşılan]; -iç, içit [içilen]; -bin, binit [binilen]) ve yeni türkçede, bir köke eklenmek için onunla sadece anlam ilişkisi kurması kâfi gelen "-t" yapım ekinin (işlek değildir) birleşmesiyle türemiş sözcüktür. taşıt, yakıt, soyut, anıt, konut gibi...

kimileri bu kelimenin yerine "dönüş" kelimesinin neden kullanılmadığını sorup bu kelimenin yanlış olduğunu iddia etmiş oluyor. rast geldim birkaç yerde... var öyle keratalar.

hiç dilbilimsel açıklamalara, şu yapım ekinin bu tarafı, bu kökün sol kaşı, türetme kaidelerine göre şunlar bunlar lazımdır'lara falan girmeden söylüyorum: dönüş, fiilimsidir. söz konusu eylemin zahiri tarafını ifade eder. "bu yolun bir de dönüşü var" deriz, "dişlilerin dönüşü çok hızlıydı" deriz, ama "ona bir soru sordum fakat dönüş alamadım" demeyiz, hiçbir şey olmasa kulağımıza yatmaz, malum, anadil ve acquisition meselesi.

azıcık daha açıklayıp bitiriyorum...

"-kon" kökü ve yine "-t" yapım ekiyle meydana gelmiş "konut" kelimesini ele alalım. iki örnek diyalog verelim ve bitirelim:

d.1

- sapanca'dan iki daireli bir konut satın aldım mehmet, yedek yazlık olsun istedik.
- e para bok... yakışır.

d.2

- sapanca'dan iki daireli bir konuş satın aldım mehmet, yedek yazlık olsun istedik.
- lütfen bana memoş de canım...

işte öyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder