ARA

Ben

Fotoğrafım
Kıyameti koparacaksın önce... Cenneti ondan sonra yaratabilirsin.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Opera... Tadından yenmeyecek biricik tarayıcı...

Bu muhteşem yaratığı kullanmaya yeni başlamış bir insan evladı olarak şunu söylemeliyim: it must be a miracle man!

Şakası bir yana bu tarayıcıyı yaratan, geliştiren, geliştirmekte olan kişi ya da kişilerin ve kurum ya da kurumların alınlarından, ellerinden, dört bir yanlarından öpmek istiyorum. "Opera seni her yerinden öpüyorum!"

Ehe he... Her neyse...

Şimdi efendim, efendiler, efendieezzz vs... Öylesine güzel, öylesine latif, öylesine totoripususa bir şey ki bu, insan ne diyeceğini şaşıyor. Öncelikle arayüzü çok kullanışlı. Evet bu bakımdan, benim için Chrome'u sollayan herhangi bir müspet yanı yoktu Operacığım'ın. Fakat kullanmaya başladıkça, insan Foxmuş, Chrome'muş, altınmış, kömürmüş, itmiş, köpekmiş... hepsini bir yana savurup atmak için can atıyor.

"Opera Unite" sayesinde kendi bilgisayarınızdaki müzik arşivinizi, fotoğraflarınızı, metin kayıtlarınızı, falanınızı filanınızı... ne var ne yoksa, hepsini toplayıp bir köşeye depo edebiliyor ve başka bir bilgisayardan bunlara rahatça ulaşabiliyorsunuz. Bu harikaydı.

Sonra "Opera Turbo" denen bir sıkıştırma cihazı var ki dillere destan... Girdiğiniz web sayfalarındaki pop-upları, lüzumsuz reklamları ve internet bağlantınızı zorlayan bilumûm lüzumsuz eşya-ü mahlukatı engelleyerek aşırı denebilecek bir hıza ulaştırıyor barnaklarınızı... Bu fonksiyonu ister devamlı açık tutarsınız; ister "Sadece yavaş bağlantılarda Opera Turbo'yu etkinleştir" butonuna tıklar, seçimi -bütün kılıbıklığınızla- Opera'ya bırakırsınız. Orası size kalmış. Ha bir de girmek istediğiniz siteye girdiniz, diyelim... Lâkin bazı flash uygulamaları ve reklamları da görmek istiyorsunuz... Hiiiiç dert etmeyiniz sevgili ağabeyim, bütün engellilerin üstüne bir "play" butonu koyuyor Opera... Tıklayın, bakın neye bakmak istiyorsanız. Erin muradınıza. Artık "facebook of sex" reklamı mı vardır, ne vardır bilemem? Hehe.

Böyle elle tutulur, gözle görülür olmayan bir örnek ver canımın sondan ikinci odası diyenler için de şöyle bir şey keşfettim:  Mouse Gestures!

"Fare Hareketleri" denen şey, benim gibi üşengeç ama ivecen, tembel ama çevik adamların arayıp da bulamadığı türden bir nimet.

Örneğin sağ tuşa basılı tutarken sayfa üzerinde sol tıklamanız sizi bir önceki sayfaya götürüyor... Ya da aynı hareket, bir sayfada, mesela bu blog'da, yer alan bir imaja tıkladıktan sonra sayfada yer alan bütün imajları, sayfaya dönmeksizin, tek tek gezmenizi sağlıyor. Aynı hareketi farenin sağ tuşuna basılı tutarken, fareyi sola ya da sağa yönlendirerek de yapabiliyorsunuz ayrıca... Hoş, di' mi...

Bir örnek daha vereyim: sağ tıka basılı tutuyorsunuz, fareyi bir yukarı kaldırıyor, bir de bunun akabinde aşağı indiriyorsunuz ve hop! Sayfayı yenileyiveriyor kerata...

Detaylı bilgiler şurada var.

Dediğim gibi, bu şirin şeyi yeni kullanmaya başladım... İlk izlenimlerim bunlar. Düpedüz heyecan yarattı bende. Bakma öyle Operoş utanıyorum beybi. Neyse şunlar gitsin biz sevişmemize bakarız.

Öhm! Evet...
Peki bu yazımızın en temel fikri neydi?

Opera kullanın lan!


Ekleme: ayrıca sırf şu haber bile bu öpülesi yaratığa aşık olmanız için kafidir.

2 yorum:

  1. opera face gestures sadece bir nisan şakası, gerçek değil ki... ama güzel yine de

    YanıtlaSil
  2. mozilla face gestures ya da ne bileyim explorer sex positions falan diye şaka yapılmıyor fekat... bundan bahsediyorum =) opera'nın farkı bu. "ötekilerle" böyle bir şaka dahi olmaz. potansiyelleri kafi gelmez. =)

    YanıtlaSil