mizar yağmur tanelerinin bir bir gelip sokularak sindiği fötr şapkasını çıkarıp onları savuşturarak gökyüzüne kaldırdı çehresini ve dilemma müptelası'nın tüm soğukluğunu görmezden gelince dökülüverdi ağzından "bilinirleştirilmiş bilinmezler"...
dedi:
gizli bahçedesin... en görünür ve en görünmez olan gizli bahçede...
yersiz, yurtsuz kalmış birinin sımsıcacık evi, yeri, yurdusun...
elleri, ayakları kesen bir ayazdan çıkagelip evine daldıktan sonra bulduğu ilk battaniyeye sarınıverince bir oh çeken "üşüdükçe üşür" çocuğun edindiği sıcaklıksın...
büyüsün.
sen büyüsün.
tüm büyüleri "büyüsüzlük büyüsü" imişçesine bozuvererek onu büyüleyensin.
sen.
annesin.
sen.
gökkuşağının sekizinci rengi, onun tüm renklerisin...
sen gündüzün başını usul usul çıkartarak gecenin gidişini yokladığı anların mest edici serinliğisin...
sen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder